Öncelikle ben hiç bu kadar vurucu bir dizi izlememiştim. Yani vurucu derken etkileyici, çarpıcı…vs diye gidiyor. Peki bu nasıl bir dizidir. Elimizde bir grubumuz var. İki ana karakterimiz var biri Michiru diğeri Ruka. Bunlar liseyi beraber okumuşlar ve çok yakın arkadaşlarmış. Ruka ilk gördüğü andan beri Michiru’yu içten içe seviyor. Michiru da Ruka’ya çok ama çok değer veriyor. Bunlar uzun zamandır konuşmuyorlarmış ancak bir gün şans eseri karşılaşıyorlar. Neyse Michiru’nun bir erkek arkadaşı var Kimbap bilir 1 litre of tears de oynayan Nishikido Ryu onun o 1 litre deki hüzünlü bakışları bu dizide çok korkutucu oluyor söyleyeyim. Neyse O da Sosuke’yi canlandırıyor bu adam işte ilgi görmeyen, ailelerinin aç bıraktığı belkide dövdüğü çocuklarla ilgileniyor. Yani sosyal hizmetlerde. Michiru kuaför. Daha doğrusu olmak istiyor ve bir kuaförün yanında eğitim alıyor. Alkolik bir annesi var birde annesinin sevgilisi gelip gidiyor eve onun için Sosuke bir kaçış yolu dünyasından . Ruka motocross yapıyor. Zaten kendisi erkek gibi. Erkek çekiciliğine sahip bir kız. Sonra Takeru var kendisi makyöz ve saç tasarımı yapıyor bayada başarılı birde akşamları barmenlik yapıyor. Eri var oda hostes. Grubun en görmüş geçirmiş kişisi. Ogura var birde o da pısırık bir insan karısından boşanmaya çalışıyor karısı bunu aldatmış. Eri’nin iş yerinden. Şimdi ben niye bu kadar insandan bahsettim çünkü bu insanların arasındaki ilişkiler dizinin konusu. Ama dediğim gibi daha önce böylesini görmedim. Aslında hala da görmedim.

Neyse demiştim zaten Ruka Michiru’ya aşık , Michiru Ruka’ya değer veriyor ancak Sosuke’yi seviyor Sosuke o kadar kıskanç bir insanki Michiru’yu herkesten kıskanıyor buna beraber yaşamayı teklif ediyor bizimki için bu kaçırılmaz bir fırsat tabi ve beraber yaşamaya başlıyorlar ancak o zaman Sosuke’nin gerçek yüzü ortaya çıkıyor ve zavallı Michiru’ya dayak atmaya başlıyor sırf kıskançlığından yapıyor bunları(tabi bunun başka bir yanıda var da söylemem). Hatta bir gün kız, erkek bir müşterinin saçını kesti diye etmediğini bırakmadı kıza. Zaten bunun gibi davranışlarından sonra Michiru Ruka’nın yanına taşınıyor. Neyse Takeru Ruka’yı seviyor Eri bunları ilk tanıştırdığından beri aslında daha önceside varda şimdi söylemeyeyim,birde ilerleyen bölümlerde Michiru da Takeru’dan hoşlandığını söylüyor. Takeru da küçükken ablası tarafından tacize uğramış ve kadınlara karşı antipatik bir duruşta. Ama çok iyi bir insan. Sonra Eri Takeruya yazıyor gibi oluyor. Aslında Takeru en başta onun arkadaşı hani Eri getiriyor eve kalması için.Birde Eri aynı zamanda Ogura ile görüşmekte bu da bunlara taşınıyor bir süre sonra. Baya karışık değil mi? Daha fazla anlatmayacağım çünkü spoiler verebilirim. Hatta şimdiden bile verdim baya. Ama kesinlikle izleyin pişman olmazsınız. Sonları nasıl olucak bu arkadaşların görün. Bu karmaşanın içinden nasıl kurtulacaklar. Kim kiminle kalacak, kimler kimleri seçecek… Yanlız o kadar heycanlı ilerliyor ki o da ayrı bir şey. Topu topu 11 bölüm. 1 günde biter yani. Tabi yüreğiniz dayanırsa.Ve emin olun öyle bir sonu var ki hiç kimseye kin tutmuyorsunuz. Yaşanan o kadar şeye rağmen. Çünkü her karakter kendi içinde hüzünlü bir hikayeye sahip. İzlemeyi düşünenlere iyi seyirler…

Son olarak çarpıcı bir öğe olan giriş parçasından bahsetmek istiyorum. Favorilerimden olan Utada Hikaru’nun Prisoner of Love parçası. O kadar yakışmışki diziye en başından çekiliyorsunuz yani. Neyse efendim baya karışık anlattım galiba ama ne zaman sizi hayal kırıklığına uğrattım bir izleyin diyorum :)Bu arada ayrıntı: Japonlar ruhun bedene kırmızı bir ip ile bağlı olduğuna inanırlar. Bu yüzden fotoğrafta kırmızı kurdele ile bağlanmış durumdalar. Gerçi bu benim yorumum ama çok zekice olduğunu düşünmüştüm 😀

 

Hemen girişinide bir ekleyeyim belki ilginizi çeker.