Merakla ve sabırla bekledim bu filmi. Bugün maillerimde altyazı bilgisini gördüğümde “Oh be bugün aklımı bozduğum Secret Garden’dan uzaklaşabileceğim” dedim. 2 saatte olsa başka tarafa yönelmenin vermiş olduğu büyük hazzı yaşıyorum şuan.

Bilmiyorum sizde fark ettiniz mi ancak 2010 dizilerinde (yanılmıyorsam temmuz ayından sonrakilerde) bu filmin afişi mutlak bir yerlerden fırlıyordu. Hatta Gumiho’da bile Mi Ho ilk sinema deneyimini bu film ile yaşamıştı. Her ne kadar ben başrollerden biri olan Park Shin Hye‘yi sevmesemde ( Nedense ısınamadım ben bu kıza) diğer oyuncuların hepsini çok severim. Başta Uhm Tae Woong olmak üzere Choi Daniel, Park  Cheol Min, Lee Min Jung , hepsi birbirinden süperler hatta yiğidi öldür hakkını yeme Park Shin “Benim için yetişkin rollere attığım ilk adım” gibi birşey söylemiş bu filmdeki rolü için doğru diyor. Daha bir yetişkinimsi rol diyebiliriz öyle çok gıcık olmadım kendisine.

Konusuda keşke bizim buralarda da böyle bir iş olsada dedirtecek cinsten 😉 Efendim birine mi aşıksınız? Ancak bir türlü nasıl açılacağınızı, nasıl davranmanız gerektiğini bilememiyor, gönlünü çalamıyor musunuz? Utangaçsınız gözüne dahi bakamıyorsunuz vs. Takmayın abi artık bu işleri 😉 Ta ta ta taaam Cyrano Ajans sunar.” İtina ile aşık edilir “:D:D

İşte böyle bir ajans düşünün seçtiğiniz insanı size aşık ediyorlar. Birgün yine beceriksiz bir aşık kapılarını çalıyor bu adamların. Klisede bir kızı görmüş adamımız aşık olmuş ne yapacağını bilemiyor ve bizimkilere başvuruyor yalnız beceriksiz adamın aşık olduğu kadın ajansın baş elemanının eski aşkı çıkmasın mı?Acaba neler olacak. Ajans sahibi sabote mi edecek yoksa pro olduğundan işini yapacak mı? (Ammada heycanlandınız dimi 😀 )

Her ne kadar konu bu kadar görünsede aslında daha fazlasını bulabileceğiniz bir yapım. Özellikle ilişkiler hakkında bazı küçük şeyler varki “Harbiden lan” diyorsunuz. Hani dizilerde filmlerde izlediğiniz bazı sahnelere “Ay çok romantik!!!” dersiniz ya en iğrenç ses tonunuzla 😉 Aslında arka fondaki müzik, özenle yazılmış bir senaryo yine itina ile seçilmiş bir mekan, ışık cart curt olmadan bir bok değildir ya işte film bu olayı gayet hoş yakalamış 😉 Bakalım filmi izledikten sonra hala beyaz atlı prensin olduğuna inananlardan olacak mısınız? Hayallerinizi yıkmak istemem ancak aslında ordaki beyaz at değil montajda boyuyorlar ve o prenste değil iyi bir makyaj, kısa bir peruk ve fotoshop ile o hale gelen benim o ben 😉

Neyse bugün saçmalama modundayım. Bu filmi izleyin diyorum. Mutlaka izleyin harbi hoş olmuş 😉 Gumiho’nun kahkaha krizine girmesi kadar değil ancak gülümsetiyor 😉